Remzi Çayır: Ey Dünya Lideri Beni Duy. Lafla Dünya Lideri Olunmuyor. Türkiye Yüzyılı. Lafı Eğip Bükmek Çok Kolay. 7 Bin 500 Lira Alıyor Senin Emeklin”

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Ey dünya lideri, beni duy. Lafla dünya lideri olunmuyor, Türkiye Yüzyılı. Lafı eğip bükmek çok kolay. 7 bin 500 lira alıyor senin emeklin… Türkiye’nin topyekün bir sistem değişikliğine ihtiyacı var. Türkiye’nin bir anayasaya, yeni bir sisteme ihtiyacı var. Eski sistemle bu iş yürümez” dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendirdi. Çayır, özetle şunları söyledi:

“HALA NEDEN ŞEHİT GELİYOR?”

“Hakemi gören göz, şehidi görmedi. Bir haftadır hakemi konuşanlar, şehide bir dakika bile ayırmadılar. Alperen Emir, şehit edildi. Allah aşkına, siz kimsenin televizyonda bunu konuştuğuna şahitlik ettiniz mi? Elbette; spora, hayata şiddetin bulaşması kabul edilemez. Bu çağda böyle bir şeyin olması gerçekten kötü. Lakin, benim anlamadığım şu, Halil Umut Meler’e yumruk atılması ne kadar acı ise öbür tarafta bu vatan için şehit olmuş gencecik bir teğmen var. Şehitleri bile kanıksadık bu ülkede. Biz nasıl uyuşturulduk, diye yüksek sesle itirazınız olmaz mı? Birileri bizim beyinlerimizi, duygularımızı öldürüyor… Hala neden şehit geliyor? Gerçek gündemlerle ülkenin geleceğe bakması lazım.

Gündemimizi de ne konuşacağımızı da hükümet belirliyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan o gece, Halil Umut Meler’i telefonla arayıp geçmiş olsun deyip, sahip çıkmasaydı, bülbüller çıkıp bu konuyu konuşurlar mıydı? Bunlara fazla takılmayın deseydi, ertesi gün ülkenin gündemini bu konu işgal eder miydi? Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna kim karar veriyor? Tayyip Bey karar veriyor. Bu suni gündemlerle kimse zihinlerimizi işgal edemez.

Ülke kan ağlıyor, fakir fukara kan ağlıyor. Çalışanların yüzde 60’ının asgari ücretle maaş aldığı bir ülkedeyiz. Benim milletim, benim bakanım. Senin nereden bakanın, nereden milletin oluyor. Millet senin maraban mı? Konuşurken bile adamdaki zihniyete bak. Benim milletim, benim memurum, benim bakanım, benim vekilim… İşte bu yaklaşımı biz Milli Yol Partisi olarak reddediyoruz.

Hasan Bitmez… Meclis’te kalp krizi geçirmiş, düşmüş. Oradan AK Parti sıralarından, ‘İşte Allah’ın gazabı böyle gelir’ diyenlere Allah akıl fikir, vicdan versin. Yeter artık, yeter. Bu ülke sizden çok çekti. Artık yeter, düşün milletin yakasından. Utanmazlığın da bu kadarı fazla. İnsan ölüyor, ölüme söz mü söylenir. Hoşgörünün yerine, milleti ikiye bölerseniz, sırf oy kaygısı ile hareket ederseniz, böyle olur. Vicdanı elden bırakmamak lazım.

Gazze kan ağlıyor. Güçlü; çerçeveyi de sonucu da kuralı da belirler. Bu dünyadaki düzen ne yazık ki böyle kuruldu… Bu zulüm karşısında susanlara Allah bir gün hesap soracaktır… Adı Müslüman olan ülkelerde, çıt yok. Amerikan, Amerikalılığını yapar. Suud’un, Şeyh Salman’ı ne yapıyor? Kendi aleminde. Bahreyn kendi dünyasında. Katar, arabuluculuk yapıyor. Kuveyt kendi tünelinde. Türkiye ne yapıyor? Laf üretiyor, laf. Tayyip Erdoğan, siyaset adına laf üretmekten öte, hiçbir tesiri olmayan… Dünya lideriymiş. Aklımızla dalga geçiyorlar. Sen önce ülkende adaleti hakim kıl… Yarından endişe duymadan yaşayan aile var mı? Neyle övündüler, hastaneleri modernleştik, büyüttük dediler. Vatandaş randevu alamıyor. Sisteme bak. Ne hale getirdiler? Ankara’nın göbeğinde Numune Hastanesi’ni kapat, çocuk hastanesini kapat… Akıl fazla çalışmıyor. Neymiş, rüyasıymış. Kimlikli, markalaşmış hastaneleri kapatmak hangi aklın ürünü? Adaletin olmadığı yerde umut olmaz, yatırım gelmez, istihdam olmaz…

Türkiye’nin meselesi büyükşehirleri kazanmak mı? Tayyip Bey de aynısını yapıyor. Ankara, İstanbul sanki kendi bahçesi, arsası. Arsasını başkası işgal etmiş gibi davranıyor. Ayıp. İstanbul, Ankara bu vatan senin arsan değildir. Aynısını muhalefete de söylüyorum… Kazanmak her şeyi haklı çıkarmaz.

Ey dünya lideri, beni duy. Lafla dünya lideri olunmuyor, Türkiye Yüzyılı. Lafı eğip bükmek çok kolay. 7 bin 500 lira alıyor senin emeklin. Elin emeklisi alıyor, 7 bin 500 lira. Biz, birçok şeyi değiştirmek üzere geliyoruz. Doğruyu yapmak, şereflice yürümek; siyaseten kaybetsek bile doğruyu yapmaktan geri kalmamak. Böyle yaparsak siyaset de kazanır, herkes kazanır.

Türkiye’nin topyekün bir sistem değişikliğine ihtiyacı var. Türkiye’nin bir anayasaya, yeni bir sisteme ihtiyacı var. Eski sistemle bu iş yürümez. Bu şart, olmazsa ne olur? Ben gelirim, bunlar yanlış derim. Sistem beni, Tayyip Bey’in sonu gibi yapar.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir